
Karaman lisesi son sınıf öğrencisi olduğum 1960’lı yıllar...
Bir gün Fransızca öğretmenim beni çağırarak:
-Fettah, bu sene yazın açacağımız ikmalli/sınıfını doğrudan geçemeyen öğrenciler için açacağımız kurslarda benim yerime Fransızca dersine sen gireceksin…
Ben şaşırdım ve “Şaka mı ediyorsun?” dedim...
-Hayır ciddiyim, dedi.
Yaz geldi, çok saygın rahmetlik fizik hocamız Nilüfer Duralın yönetiminde kurslar başladı. Ben tüm ana ders hocalarımla birlikte, 20 kişilik iki sınıfa giriyordum. En etkileyici olay zille ve hocalarımla birlikte girip çıkmaktı.
Kurslar bitti, sonuçlar alındı. Hocam tekrar çağırdı:
-Fettah ne yaptın sen? dedi…
Çok heyecanlı idim. “Bu çocukların neredeyse çoğu sınıfı geçti.”
-Hocam, ben sadece sizden öğrendiklerimin özetini anlattım, başka bir şey yapmadım ki?
Tahsil ve meslek hayatımda maddi ve manevi yönleriyle unutamadığım bu başarı anısının iki değerli, mütevazi, tarihi resmi hatıra olarak kaldı.
İsim ve iletişim listesinin olmayışı en büyük şanssızlığımız oldu. Bu fotoğrafta bulunanların ölenlerine rahmet, hayatta olanlara sağlıklı günler dilerim.
Benim ilgimi çeken bir başka olay ise; bunca hayat tecrübesinden sonra, 1960’lı yıllarda bu fotoğrafı kim çekti?
O dönemde 60 yıl önce bu teknolojiyi kim nasıl takip etti? Fotoğraf en büyük vesika haline geldi. Bu fotoğrafı çeken, çoğaltan öğrencilerine dağıtan her kimse o kişiye minnet ve saygılarımı takdirlerimi sunarım.
Ümit ederim ki; bu paylaşımlar, siz değerli dostlara ulaşır, ulaştırılır... Zira iyilikler, mutluluklar paylaştıkça çoğalırmış…
Fettah Güventürk