Siyasette hesap nasip ilişkisi

Bir siyasi partinin iktidar olduğu yerde, taşradan genel merkeze teşkilatların her kademesi ilgi odağı oluyor. Ülkeye hizmeti dava olarak görenler de, rant peşinde koşanlar da teşkilatlara hücum ediyorlar. Kuruluşundan bugüne birçok örnek gördük. Yerelde de, ulusalda da AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a eleştiriyi bırakın hakaret edenlerin AK Parti’de görev aldıklarını da gördük. Bunların birçoğuna sizlerde şahit olmuşsunuzdur.

Bu yazıda sizlere teşkilat yapısından çok, genel merkez kurgulu yönetme planlarının yerel teşkilatlara etkisinden, şehirlere etkisinden söz edeceğim. Karaman AK Parti’nin ilk ithal adayından, adaylarından ve son dakikada listeden çıkarılmalardan söz edeceğim.

KARAMAN AK PARTİ’NİN İLK İTHAL ADAYI

AK Parti’de adaylık sürecinin ilk aşaması genel merkezin teşkilatlar üzerinden yaptığı çağrı ile aday adaylarının teşkilatlara müracaatıdır. Siyasi kulislerde kimlerin aday adaylığına müracaat yaptığı bazen keyifle konuşulurken bazen hararetle tartışılır. Temayül adı verilen teşkilat yoklamasının ardından aday adayları genel merkeze mülakata davet edilirler. Genel merkezin ilgili birimi kamuoyu yoklamalarını ve kendi çalışmalarını dosyaya ekleyerek genel başkana arz eder, son üçe, beşe kalan aday adayları genel başkanın huzuruna çıkar. Burada kısa bir söyleşinin ardından adaylar belirlenmiş olur ve seçim kuruna bildirilir.

İktidar partisinde aday adaylarının sayısı hayli çok olur, memlekete hizmet peşinde olanların yanı sıra sinyalci grup dediğimiz bir grupta aday adayı olarak, bende bu siyasi görüşe yakınım diyerek AK Parti’den sinyal verir. Sinyal verenler çoğunlukla iki hedefi gözetirler; diğer partilerden AK Parti’ye en hızlı girişin ilk adımı aday adaylığıdır. Böylece geçmişini geride bırakıp AK Partiye hızlı bir giriş yapmış olurlar. Yani bu kişilerin seçilmek gibi bir derdi yoktur sadece kendilerinin iktidar partili olduğunu bu şekilde kanıtlamış olurlar. Bürokrat kökenli aday adaylarının bir bölümü ise seçimlerden sonra yeni makamlara yelken açmanın ilk adımını aday adayı olarak atarlar. Gözlem ve tecrübelerimiz ile sabit. Bu tespitlerin dışarısında kalan, hedefi memleketine hizmet olan aday adayları da vardır elbette.

Bu süreçte kimi zaman tansiyon yükselir, kim kimin adayı, kim kimin tavşan adayı ne varsa siyasi kulislerde konuşulur. Kimi zamanda kılıçlar çekilir. Son ana kadar nabız hızlı atar, tansiyon yüksektir. Adayların açıklanmasından kısa bir süre sonra kazananlar ve kaybedenler aynı potada harman olurlar. Kimi siyasiler köşesine çekilirken kimileri de kendine yeni pozisyonlar ve duruşlar belirler. 

Ve ithal adaylar; yerel teşkilatlarda yapıların bütün hesaplarını alt üst ederek genel merkez tarafından listeye alınan, aday adayı olsun veya olmasın adaylara da ithal aday denir.

Şimdi biraz geçmişe gidelim. Yıl 2002 idi. AK Parti’nin kuruluşunda emeği olan kurucu teşkilatının içerisindeki yapılar, guruplar genel seçimler için kendi milletvekili adaylarını belirlemişti. Aday adaylığı süreci bitmeden bütün planlar ve hesaplar çoktan yapılmıştı.

İstanbul’dan havalanan Konya’ya inen uçağın yolcusu çoktan ucu bucağı görülmeyen ovanın içerisinden Karapınar’a doğru yol almaktaydı. Amacı ata toprağından kendisine gösterilen teveccühe mütevazı bir karşılık verip aday olmayacağını söyleyerek sılayı rahim etmekti. Karapınar’da hayli kalabalık bir gurup seveni tarafından karşılandı, ikramlar yapıldı, çaylar içildi… Hocayı karşılayan heyetin büyüklerinin tüm ısrarlarına rağmen hoca nezaket ile aday olmayacağını söyledi, gerekçelerini anlattı. Buruk bir vedanın ardından Hocayı taşıyan araç Karaman istikametine yöneldi.

Karapınar’ın çölleşen topraklarının arasından Karaman’a doğru yol alan hoca umarım Karapınar’ı temsil edecek bir aday bulurlar diyerek Karadağ’ı seyre daldı. Milletvekili adaylığı hiç aklında yokken Karapınar ve Karaman’da ki akrabaları kendisine teveccüh göstermişler ama ikna edememişlerdi. Milli görüşün bir neferi olan hoca yıllarca davanın içerisinde sorumluluklar almış ve çalışmalar yapmıştı.

Nihayet araç Karaman’a geldiğinde kalabalık bir akraba gurubu tarafından karşılandı, büyüklerin ellerinden, küçükler gözlerinde öpüldü ve ikna turları başladı, Hocanın yirmiye yakın olan yetişkin yeğenleri çok zorlansa da başarılı olamadılar. Daha sonra uzun uğraşlar sonrasında bu heyetin bir istişare heyeti olduğuna ve istişarede çıkan karara uymaya ikna ettiler. Hoca vardır bunda da bir hayır, istişareye uymak sünnettir dedi ve imzayı attı…

Aday adaylığı son başvuru süresinin bitmesine dakikalar kala il başkanının masasına bir dilekçe bırakıldı. Başkan önce dilekçeyi almak istemedi, henüz sürenin dolmasına beş dakika olduğu kendisine hatırlatıldı. Başkan şaşkın bir ifade ile dilekçenin altında ki isime ve imzaya baktı. Birde karşısında ki kalabalığa baktı… İmza hocanın imzasıydı. İmzanın altında Prof. Dr. Yüksel Çavuşoğlu yazıyordu…

2002’de Ak Parti’den Abdurrahman Sağkaya, Mehmet Ali Tunçdemir, Hasan Binici, Mustafa Bayır, Veysel Çayır, Salih Özsayan, Niyazi Bulduk, Servet Boyacıoğlu, Ali Kantürk, Osman Asenakutlu, Mevlüt Akgün, Yüksel Çavuşoğlu aday adayı oldular. Hatırlaya bildiğim isimler bunlar.

Yerelde yapılan tüm hesaplar karışmıştı, siyasetin içerisinde yerel yapılar genel merkeze hiç tanımadıkları hocayı kötüleyen fakslar yağdırdı. Karalama kampanyaları başlattılar. Hocanın ismi artık ithal adaydı…

Yüksel Hocanın akademik özgeçmişi ve siyasi özgeçmişi çarpıcıydı. Akademi alanında yaptığı çalışmalarının listesi onlarca sayfaya sığmazken, siyasette de Cennet mekân Necmettin Erbakan Hoca, Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan ile yürümüş, çalışmıştı.

Hesaplar nasipten öteye gitmedi.

Kurucu İl Başkanı Mevlüt Akgün, Yüksel Hoca ve Osman Asenakutlu ismi AK Parti’nin listesinde yer aldı. TBMM’nin 22. Döneminde AK Parti’den Mevlüt Akgün, Yüksel Çavuşoğlu ve CHP’den Fikret Ünlü görev aldılar.

Yüksel hoca istişare heyeti kurdu ve görev süresince istişarelere sadık kaldı, istişare heyetinde hoca ile çalışan ve feyz alan 2 il başkanı ve birçok yönetim kurulu üyesi, belediye meclis üyeleri çıktı.

Karaman’daki sorunların aşılması için birçok proje hazırladı. Kamu yöneticilerinin farklı siyasi yapılardan ve vesayetten güç aldığı AK Parti’nin ilk döneminde Mevlüt Akgün ile birlikte birçok hizmete imza attılar. “İthal aday” unutuldu zamanla hocanın adı “projeci hoca” oldu. Karamanlılar onu sonraki yıllarda böyle andı. Proje yaklaşımını Karaman’a kazandırdı.

Adı teskere retçilerinin listesinde yer aldı.

Yerel siyaseti sevmedi yeni dönem için genel merkeze olumsuz görüşünü bildirdi. Aday olmadı.

AK Partide Aday Adayları ve “İthal Adaylar” hiç bitmedi. Yüksel Çavuşoğlu’dan sonra, Lütfi Elvan, Kamil Uğurlu, Recep Konuk AK Partinin ithal adayları oldular. İçerden destekli, muhalefetten çok sesli iftiralar hep seslendirildi. Yine bildik ayak oyunları, karalama kampanyaları yapıldı ama hesaplar nasipten öteye gidemedi.

Aynı türküyü söyleyenler şimdi geçmişe dönüp baktıklarında iyi ki aday olmuşlar diyorlar…

Mustafa Kurşun.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Mustafa Kurşun - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Karamandan.com Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Karamandan.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Karamandan.com editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Karamandan.com değil haberi geçen ajanstır.



Şehir Markaları

Karamandan.com, Karaman ile özdeşleşen markaları ağırlıyor.

+90 (532) 765 24 01
Reklam bilgi

Anket Karamanlılar yeni belediye başkanından hangi alanda çalışma bekliyor?
Tüm anketler