Sosyal Medya ve Mahremiyetin Perdesi

İnsanların özellerine hiç olmadığı kadar rahatlıkla ulaşılabildiği çağımızda mahremiyetin korunması daha da önemli hale gelmektedir.

Mahremiyet bilincinin insanlık tarihinin her döneminde önemli olduğu aşikardır. Her din, mensubuna mahremiyetin kıymetini belirtici öğütler verir. Dolayısıyla mahremiyet sadece İslam dinine özgü değil, insanlığa özgü bir kavramdır. Ancak İslam dininin mahremiyete vermiş olduğu değer, bu hususta koymuş olduğu kurallar, diğer dinlere göre daha muntazam ve daha orjinaldir. Nitekim mahremiyet bilincinin aşındırıldığı günümüzde, bu aşındırmaya karşı, set çekici olma vazifesini de en güzel İslam dini yerine getirmektedir. Bu durum aynı zamanda Müslümanlara da mahremiyet konusunda daha ağır bir sorumluluk yüklemektedir. Ancak bu sorumluluk ağır olduğu kadar değerli ve kıymetlidir.

Modern dönemin insanlığa en büyük darbelerinden başında mahremiyeti zedeleyici platformların varlığı gelir. Teknolojinin insanın özeline kolayca girebilmesiyle; şayet insan dikkat etmezse, insanı kolayca tahakküm altına alabilmektedir. Böylece insan teknolojiyi değil, teknoloji insanı kontrol altında tutmakta ve zamanla insana istediğini yaptırabilmektedir. İnsan zamanla şahsiyetini kaybetmekte ve kukla mesabesine inmektedir. Kuklaların kukla olmadığının besbelli olduğu bilinse de kukla olanların kukla olmadıklarını bilmesi imkansızlaşmaktadır. Acımasızca ve insanın ruhunu yok edercesine saldıran sosyal platformların başında Facebook, Twitter, Tik Tok ve İnstagram gelmektedir.  

Facebook sosyal platformlar içerisinde en eskilerin başında gelmektedir. Mesenger’in zamanla hayatımızı terketmesi, Facebook’un doğumunu hızlandırmış ve hayatımıza girmesini daha kolay kılmıştır. Ancak bu yeni doğum zamanla birçok şahsiyetin,  şahsiyetleşsizmesinin yolunu açmıştır. Doğumun ilk anında kucağına çocuğunu alan anne ve babanın sevincine benzer sevinçle kucaklarını açtıkları Facebook, büyükçe canavarlaşmış ve doğumlarında kucaklarına sığındığı insanların kabusu olabilmiştir. Aileler zamanla fotoğraflarını paylaşmaya başlamışlar ve hatta bu fotoğrafların mahremiyet çizgisini aşıp aşmadığına dahi dikkat etmez olmuşlardır. Eşinin, evladının fotoğraflarını kendi elleriyle diğer insalara sunmuşlar ve bununla da övünür olmuşlardır. Psikolojik olarak bir hastalık belirtisi olan bu durum, sosyolojik olarak da toplumun tefessühünün yolunu açıcı bir rol oynamıştır.

Facebook’a göre daha ciddi bir platform olarak kabul edilen Twitter da doğru kullanılmadığı zaman insanı Facebook’un rezil ettiği kadar rezil edebilmektedir. Karakter sayısının daha düşük olması karaktersizleşenlerin de daha düşük olacağı manasına gelmemektedir. Bir sözün ağırlığı ya da bir kelimenin taşıdığı mana; o sözü söyleyenin, o kelimeyi kullananın karakterini ortaya koyar. Her kelimenin bir hikayesi, her sözün terazide bir ağırlığı mevcuttur. İnsanın normal hayatta ağzından saçamayacağı salyaları Twitter aracılığıyla saçması, küfürlü ifadelerle muhatabına saldırması, muhtabının aile hayatını rencide edici ifadeler kullanması, Twitter’ın mahremiyetin perdesini açmasına örnek gösterilebilir. Kuş her zaman güzel ötmez! Karga da bir kuştur çünkü!

Gösteriş, günümüzde oldukça önemlidir. Kişinin fiziğini göstermesi, eşini başkalarına tanıtması, yediği yemeği başkaların gözüne sokması, attığı her adımı diğer insanlara bildirmesi ne de çok önemlidir(!). İnsan, bütün bunları kolayca yapsın diye İnstagram kendini insana sunmaktadır. Ve zamanla da insanı ağlarıyla sarmaktadır. Esaretin bedeli, özgürlüğünü başkasının ellerine vermek olmamalıydı. Bu kadar teslim etmeseydik ruhumuzu keşke. Ne acı... İnstagram, fotoğraflarla insanın mahremiyetini insanın kucağına bırakmakta, zihnine işlemekte ve kalbine tesir etmektedir. O kalp bundan sonra hiç doğru yolu bulabilir mi?!

Sosyal medya platformlarının en iğrenci ve en zelili Tik Yok uygulamasıdır desek mübalağa etmiş olmayız. İğdiş edilmiş zihinlerin istimna arenası olan Tik Tok, sahte hazlarla insanı uyuşturmakta ve hayvandan daha aşağı bir konuma indirmektedir. Kişinin mahremiyle yaşaması gereken şeyleri, toplumun her ferdine göstermenin bir yolu olan Tik Tok, mahremiyet bilincini yalnızca silmemekte, insanın geleceğine dair en ufak bir umudu da yok etmektedir. Kullanıcılarının çoğunun ülkesine, milletine ya da dinine en ufak bir faydasının olmadığı göz önüne alınacak olursa Tik Tok’un istikbalimiz için de ne derece tehlike olduğunu anlarız.

Sonuç olarak, mahremiyetin değersizleştirilmesinin nedeni olan bu uygulamalar birçok kimse için zararlı olabilmekte, bu zarar da zamanla kar kütlesi misali büyüyerek toplumu etkilemekte ve toplum, bir çığ altında kalma tehlikesiyle karşılaşmaktadır. Tefessüh’ün kapısını sonuna kadar açan bu uygulamalar, doğru kullanılmadığı zaman insanın ve toplumun mahremiyet peçesini yırtabilmekte ve insanı en zelil durumlara sürükleyebilmektedir. Vazifemiz çetindir. Gençler başta olmak üzere toplumun her bireyi tek tek uyarılmalı ve bu konuda formal bir eğitim verilmelidir. Devletin ilk vazifesi budur. Aileler de evlatlarını bu konuda uyarmaktan kaçınmamalı ve mahremiyet kaygısını şuurlarına nakşetmelidirlar. Nihayetinde şu bedduayı yapma hakkına sahip olmalıyız: “Kahrolsun, kahrolmamış, kahrolması gereken, kahrolasıca şeyler”

Fatih Gilik

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Fatih Gilik - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Karamandan.com Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Karamandan.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Karamandan.com editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Karamandan.com değil haberi geçen ajanstır.



Şehir Markaları

Karamandan.com, Karaman ile özdeşleşen markaları ağırlıyor.

+90 (532) 765 24 01
Reklam bilgi

Anket Karamanlılar yeni belediye başkanından hangi alanda çalışma bekliyor?
Tüm anketler